bizcefb - 2000-2010 yılı en iyi 11 |
|
|
|
Boş boş siteden siteye atlarken üç tane haber gördüm. Real Madrid 2000-2010, Manchester United 2000-2010 ve Juventus 2000-2010 yapmışlar. Daha 2010'a var, bu ne heyecan diye kınadım önce fakat sonra adamların da tıpkı bizim gibi bu transfer söylentilerinden sıkıldıklarına yordum ve böyle işlerle vakit harcamalarına sempatiyle yaklaştım. Transfer beklemekten beynini yiyen bir kitle varsa o da Fenerbahçelilerdir, böyle boş işlerle uğraşmak en çok bizim hakkımızdır diyerek ben de aynı listeden yapmaya karar verdim. Peki 1999-2000 sezonu kadrosu dahil mi sorusu belki Manchester United kadrosunu yaparken önem arz edebilir ama bizim 99-00 kadrosu Preko, Boliç, Moldovan, Alpay olduğu için bizi etkilemiyor ve bu soruyu "farketmez" yanıtıyla kolayca geçiştirebiliyoruz. Önce ne var ki bundan 5 dakikada yaparım diye yaklaşsam da, olayın hiç öyle kolay olmadığını gördüm. Bizim yorum kutusu ne zamandır boş duruyordu, bu olmamış diyenler de oraya 10 senelik dönemin kendi en iyi 11'ini yazsa çok şık olurdu, hatta evet bu olmuş diyenler de yazsın, hiç itiraz etmeyiz, neden edelim ki?
----------------------Volkan------------------------
Gökhan Gönül-----Luciano------Lugano-----Ümit Özat
Serhat----------Appiah----------Aurelio------Tuncay
-------------------PVH----------Alex---------------
Volkan: 2000 yılından itibaren değerlendirmeyi yaptığımızda Rüştü'ye tercih ediliyorsa bile ufak bir farkla tercih ediliyordur. 4 şampiyonluktan ikisinde kalede Rüştü varken ikisinde Volkan var. 2000 yılından beri oynadıkları maç sayısı hemen hemen eşit ve kalecilik özellikleri de benziyor. Volkan'ı bir adım öne çıkaran Rüştü'nün artık emekliliğe yaklaşıyor olması ve son 3-4 senelik süreçte ve bundan sonraki seneler Volkan'ın Rüştü'ye tercih edilmesinin daha mantıklı olması.
Gökhan Gönül: Sadece 2 sezondur Fenerbahçe'de oynayan bir oyuncunun son 10 senenin en iyileri kadrosuna girmesi acaba birilerine mesaj olabilir mi? Fatih Akyel gibi son derece vasat, Ali Güneş ve Serkan Balcı gibi yeteneksiz oyuncuların idare ettiği bir mevkide oynuyor olması Gökhan'ın şansı. Ali Güneş 4 sezonda 8 asist, Serkan Balcı 3 sezonda 6 asist yapmış, Gökhan sadece ilk senesinde 5 asist yaparak neden daha iyi bir sağ bek olduğunu gösteriyor.
Luciano: Son 10 senede Alex'le verkaçlar yaparak ceza alanına girip gol atan bir defans oyuncumuz olduysa o da Luciano'ydu. İstikrarlı şekilde ilk 11'de oynadı, belki Lucio kadar iyi kademe anlayışı olan bir savunmacı değildi ama Lucio gibi çekinmeden topla oynayıp, hücumlara gittiği zaman nerede duracağını biliyordu. Partneri önce Tomas, sonra Servet, sonra Önder oldu ama Luciano sakatlanana kadar formayı kaptırmadı.
Lugano: Yavaş bir oyuncu olmasına rağmen sertliğiyle ve inatçılığıyla defansa ilk yazılan isim oldu. Drogba'yı bile sahadan sildi. Luciano'dan boş kalan "gol atan defans" kontenjanını fazlasıyla doldurdu. Son üç senedir mücadele gücü gittikçe düşen takımın mücadelesiyle alkış alan ilk ismi oldu. Hırçınlığı başına bela olsa da kafası, gözü kan içindeyken bile sahaya koşup taraftarın favorilerinden oldu. Sanırım bu mevkide yer almayı hak ediyor.
Ümit Özat: Dünyada sol bek denince akla gelen ilk isim Carlos kusura bakmasın ama geldiğinden beri yaptığı kademe hataları ve bozduğu ofsaytlar Ümit Özat'ın eli belinde gezerek bitirdiği maçları bile unutturdu bize. Ümit ters ayakla dağa taşa orta yapan adam olarak yanlış bilgiyle oluşturulan esprilerin bir numaralı malzemesi olsa da 3 sezonda sol bekte oynamış ve 19 asist yapmış bir oyuncu. Ondan önceki 3 sene de defansın göbeğinde ve defansif orta saha olarak 6 sezonda 12 gol, 34 asistle oynamış. Defansif olarak da yaptığı hataların pahalıya mâl olduğu maçlar bir elin parmaklarından biraz fazla olsa da Carlos'tan daha güven veren bir sol bekti.
Serhat: Sağ açıkta Serhat'ın olması içler acısı bir durum aslında. Fenerbahçe'nin 10 sezondur sağ kanadı yok ve sağ kanat devşirmelerinden en istikrarlısı Serhat'tı. Üstelik Serhat, istikrarsızlığı en büyük dezavantajı olan bir oyuncuyken... Lazetiç, Rebrov, Yozgatlı, Appiah, Deivid'den hiçbirisi sağ kanat oyuncusu olarak Serhat'ın Fenerbahçe'ye yaptığı katkıyı yapabilmiş değiller. Oynadığı 3 sezonun sadece bir tanesinde faydalı olan Deivid'i Serhat'a tercih etmek isteyen olabilir fakat istikrarsızlık Serhat için dezavantajsa Deivid için kadroya alınmama sebebi olur.
Aurelio: 2 orta saha oyuncusu seçilirken herkesin yazacağı oyuncu. Bir oyuncu değerlendirirken hep eksikleri akla gelir, o yüzden Aurelio dediğinizde topla yaratıcı olamaması ve oyunu hızlıca ileriye taşıyamamasını söyleyecek birçok insan olabilir. Diğer taraftan Aurelio Fenerbahçe'nin son 10 senedeki en istikrarlı oyuncusu olmuştur. Oynadığı dönemde takımın en fazla top kapan oyuncusu, çok başarılı bir kesici, çok az top kaybıyla oynayan bir orta saha ve hemen hemen kötü oynayarak maç bitirmemiş bir oyuncu. Aurelio orta ikili kontenjanından birisini sonuna kadar hak ediyor.
Appiah: Sadece 2 sezon oynasa da Appiah Ogün, Johnson, Steviç, Selçuk, Deniz'den daha öne çıkıyor. O gelene kadar hep bahsedilen fakat Appiah'la birlikte billurlaşan "oyunun iki yönünü oynayan orta saha" tanımını yapmak ondan sonra çok kolay oldu. "Appiah gibi orta saha" artık istenilen orta sahayı uzun uzun tanımlamak yerine kullanılan bir tanımsa ve Fenerbahçeli hâlâ böyle bir oyuncu istiyorsa Appiah o orta sahaya imzasını atıp gitmiş demektir. Geldiği takımda çok az gol atmış olsa da Fenerbahçe'de aldığı görevle son derece tehlikeli bir gol silahı olan defansif orta saha haline gelen Appiah oynadığı dönemde orta sahadaki top akışı sağlayıp, yaratıcı olmayan partnerinin yaratıcılık zaafiyetini kapatıyordu. Önce sağ kanada kapatıldı, sonra da sakatlandı ve Appiah dönemi kapandı fakat kısa sürede yaptıkları onun adını yazmam için ikna edici oldu.
Tuncay: Kimileri ısrarla inkar etse de taraftarın mücadelesini özlediği bir oyuncu. Tuncay sahada kendini paralarken kimse onun ezdiği topları ya da kaleciyle karşı karşıya kaçırdığı golleri önemsemiyordu. Tuncay Fenerbahçe'de mücadele etmenin sembolü olmuş bir oyuncu oldu. Hâlâ sistemimizin en büyük eksiği olan top ters kanattayken forvet oyuncusuna dönüşen ve bolca gol atıp asist yapan kanat oyuncusu onunla birlikte gitti. Her sene en az 15 gole katkı yapan ve sahada bu kadar çok koşup mücadele eden bir oyuncu her takımı bir seviye yukarı taşır.
Alex: Kendisi yüzünden Fenerbahçe için önemli işler yapan Revivo ve Rapaiç kadroda yok. Sürekli tartışılan, futbol sistemlerinin düşmanı denilen, koşmadığı söylenen Alex istatistikleri ile Fenerbahçe tarihinin en iyi yabancılarından değil, en iyi futbolcularından. Gününde olduğunda birkaç tane gol atmadan ya da attırmadan rahat etmeyen Alex'in maç başına gol veya asist ortalaması bir. Geldiğinden beri futbolcu ölçmede para sistemi olarak kullanıldı, karşılaştırıldığı bütün oyuncular bavullarını toplayıp gitti, Alex istikrarlı biçimde bütün hocaların vazgeçilmezi oldu. O olmasa Revivo'yu koyardım yerine ama Alex bu listeye yazılacak ilk isim.
Pierre Van Hooijdonk: Böyle listelerde forvet pozisyonu en fazla adayın olduğu pozisyon olur fakat Pierre Van Hooijdonk'u rakiplerinden öne çıkaran şey Fenerbahçe'de uzun zamandır Türk oyuncularda bile bulamadığımız liderlik vasıflarıydı. 2 sezonda 53 lig maçında 32 gol, 14 asistle oynadı. İlk sezonunda kimsenin şampiyonluk umudu olmayan takımı ayakta tutan adamdı. Genç oyuncuların elinin ayağının titrediği anlarda topun başına geçen, golü atan, çizgiden top çıkaran oydu. 20 hafta boyunca cezalı duruma düşmemek için sarı kart görmeyen profesyonel de oydu. 34 yaşında Fenerbahçe'ye gelmesine rağmen sahada tüm gücüyle çalışan, kısır maçlarda attığı inanılmaz gollerle takıma can veren Van Hooijdonk 2003-2004 şampiyonluğunun ve o sezon değişen ve artık eskisi gibi olmayacak olan futbol anlayışının Daum'la birlikte en büyük mimarıydı.
Tabii Rapaiçli, Revivolu, Nobreli 2-2-6 sisteminde bir kadro da yapmak mümkündü ama gerçekçi olmak lazım. Takımın sistemi senelerdir 4-4-1-1 ya da 4-4-2. Yok hayır 4-3-3 var derseniz o da kağıda yazınca 4-4-1-1'in aynısı zaten, yine Nobre ve Revivo'ya yer açmaz.
|
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
|
|
 |
|